• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İzmir 21 °C

12 Eylül'ün Kaybettirdikleri Paneli

12 Eylül'ün Kaybettirdikleri Paneli
ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ CHP ALİAĞA BASIN BÜLTENİ Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe Örgütü tarafından düzenlenen “12 Eylül’ün Kaybettirdikleri” konulu panel yoğun ilgi gördü. Sahil Kafe’de düzenlenen panelde 12 Eylül 80 darbesini bizzat yaşamış, darbeni

CHP ALİAĞA İLÇE ÖRGÜTÜ’NDEN PANEL;“12 EYLÜL’ÜN KAYBETTİRDİKLERİ”      

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ CHP ALİAĞA BASIN BÜLTENİ  Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe Örgütü tarafından düzenlenen “12 Eylül’ün Kaybettirdikleri” konulu panel yoğun ilgi gördü. Sahil Kafe’de düzenlenen panelde 12 Eylül 80 darbesini bizzat yaşamış, darbenin mağduru olmuş üç isim darbenin yıldönümünde bir araya geldi. Panele konuşmacı olarak CHP İzmir milletvekili Musa Çam, Gençlik ve Spor eski Bakanı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Yüksel Çakmur ile 12 Eylül döneminde sıkıyönetim komutanlığı tarafından görevinden alınan Aliağa eski Belediye Başkanı Ayhan Bayrak katıldı.  CHP Aliağa İlçe Başkan Yardımcısı Ziya Yıldız’ın yönettiği panelde konuşmacılar 80 darbesinde yaşadıklarını ve bugüne yansımalarını anlattı. Demokrasiye vurgu yapan Çam ve Çakmur 12 Eylül zihniyetinin halen AKP ile birlikte devam ettiğini vurguladılar.

İLÇE BAŞKANI OĞUZHAN’DAN DARBENİN BİLANÇOSU

Panelin açılış konuşmasını yapan CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan darbenin insanlık suçu olduğunu belirterek 1980 askeri darbesinin tahribatının halen her alanda devam ettiğini vurguladı. Acı da olsa bir daha yaşanmaması için darbelerin hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini belirten Oğuzhan; “ Darbe ile birlikte büyük millet meclisi kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, başta partimiz olmaz üzere siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu. 650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 7 bin kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi 50'si infaz edildi. 171 kişi işkenceden, 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü, cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi, 14 kişi açlık grevinde öldü, 16 kişi kaçarken vuruldu, 95 kişi çatışmada öldü, 73 kişiye doğal ölüm raporu verildi, 43 kişinin intihar ettiği söylendi. Yanı sıra örgüt üyesi olmakla suçlanan binler, sakıncalı olduğu gerekçesiyle işinden yurdundan edilen insanlar. Neresinden bakarsak bakalım tam bir trajediydi.” dedi. 

OĞUZHAN; 12 EYLÜL’LER ZULMÜN, BASKININ, ADALETSİZLİĞİN, EŞİTSİZLİĞİN SİMGESİ

“2 yıl önce de yapılan referandumda iktidar darbecilerden hesap soracağız, vesayeti ortadan kaldıracağız, yargıyı bağımsızlaştıracağız, insan hak ve özgürlüklerini genişleteceğiz gibi söylemlerle evet oyu istemişti.” diyen Oğuzhan;  “Ancak bugün arada geçen 2 yıllık süre zarfına baktığımızda; iktidarın referandumda söyledikleri ve taahhütlerinin tam tersi bir uygulama yaptığını görüyoruz. Bugün biz bunları iki yıl önce söylemiştik noktasındayız. Ne insan hak ve özgürlükleri gelişti, ne yargı bağımsızlaştı, ne de darbecilerden hesap soruldu. Her iki 12 Eylül’ün de ülkeye çok şeyler kaybettirdiğini çok açık.  12 Eylüller zulmün, baskının, adaletsizliğin, eşitsizliğin simgesi olarak hep hafızalarda yer alacak” dedi.

ÇAM; “SENARYOYU AMERİKA YAZDI, İÇİMİZDEKİ PİYONLAR OYNADI”

Konuşmasına Torbalı Karaot Köyü 2. Tohum Takas Şenliği’nden geldiğini söyleyerek başlayan CHP İzmir milletvekili Musa Çam köylülerin her platformda GDO ve ithal tohuma kaşı olduklarını dile getirmesini isteklerini belirterek; “Köylülerimiz Aliağa’ya da aynı mesajı iletmemi söyledi ve her platformda bu mesajı iletmeye devam edeceğim. GDO ve ithal tohuma hayır” dedi.

32 yıl önce gerçekleşen 80 darbesinin 68 ve 70’lı yıllarda gelişen sol, emek ve sendikal mücadelenin çok önemli noktalara gelmesinden sermaye ve kapitalist düzenini savunanların çok rahatsız etmesi sonucu meydana geldiğini belirten CHP İzmir milletvekili Musa Çam, “Amerika ve İngiltere bu senaryoyu yazdı. İçimizdeki piyonlar rol aldı, oynadı. 2/3’ü sıkıyönetim altında olan bir ülkede her gün 20-25 kişi ölüyordu. Öyle tezgâhlar kuruldu ki darbeye ihtiyaç varmış gibi bir ortam oluşturuldu. Sol ve emek hareketi büyük darbe yedi. Sonuç olarak bu toplum örgütsüzleştirildi. 80’li yıllarda 40 milyon nüfuslu Türkiye’de 2,5 milyon sendikalı işçi varken, şimdi 70 milyonluk ülkede 650 bin sendikalı işçi var. Ve darbenin yaşattığı tahribatın daha kaç yıl süreceği meçhul ama 12 Eylül ile kesinlikle hesaplaşmalıyız.” dedi.

“ERDAL EREN YAŞI BÜYÜTÜLDÜ, EVREN’İN DE YAŞI KÜÇÜLTÜLSÜN”

2 yıl önce Referandum yapıldığını hatırlatan Çam “12 Eylül ile hesaplaşacağız diyen AKP’nin 12 Eylül’den hesap sorma gibi derdi yok” dedi. Çam; “AKP 12 Eylül ürünü tüm kurumları dönüştürdü. AKP’lileştirdi. 12 Eylül’den hesap soracak bir kurum varsa en çok acıyı çeken darbeyi yiyen Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Erdal Eren’in nasıl yaşı büyütülüp idam edildiyse Kenan Evren’in de yaşı küçültülsün mahkemenin karşısına çıksın, hesap versin. 7 tipli öğrenciyi öldürenler serbest bırakılıyor. Parasız eğitim diyen gençler hapiste çürüyor. Tek çözüm birlik olmak birlikte hareket etmek. Bunun için partimize bize, size çok önemli görevler düşüyor. Önünüzde yerel seçimler, sonra Cumhurbaşkanlığı ve sonrasında genel seçimler var ” dedi.  

“12 MART ÇÖZÜLMEDEN 12 EYLÜL ÇÖZÜLMEZ”

“12 Eylül 80 darbesinin en kötü yanı Demokrasi refleksimizi kaybettirdi” diyen eski bakan ve eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur; “12 Eylül’ü anlamamız için 12 Martı iyi bilmemiz lazım. Kontrgerilla, derin devlet, faili meçhulleri çözmemiz gerekiyor. O nedenle yara kanamaya devam ediyor. Biz çözemezsek emperyalistler, ABD bizi çözer işimizi bitirir gider.” dedi.         

“12 EYLÜL’DE 79 BİN TUTUKLU, BUGÜN 130 BİN”

CHP’nin özgürlüğü ve demokrasiyi getirdiğini belirten Çakmur AKP’nin ise demokrasi diye diye bir avuç insanı zengin ettiğini ifade etti. AKP’nin 12 Eylül koşullarından doğan bir parti olduğu için 12 Eylül’le hesaplaşmayacağını belirten Çakmur; “AKP 12 Eylül’ün öz ve öz çocuğudur” dedi.    İslam’ın AKP tarafından siyasallaştığını ve içine kapitalizm katıldığını ifade eden Çakmur, “Baskı, zulüm ve zalimler ileri demokrasi dedikleri şeyin tarifidir. Bu iktidar halktan korkuyor. Madem 12 Eylül’le hesaplaşacaksın, neden o zaman 16-17 yaşındaki çocukları içeri atıyorsun? 12 Eylül’de 79 bin tutuklu varken, bu rakam 2000 yılında 49 bin,  bugün ise 130 bindir.” dedi.

KOMUTANDAN ALİAĞA BELEDİYE BAŞKANI’NA; “SENİ GÖREVDEN ALDIM!”

1980 darbesi ile görevden uzaklaştırılan Aliağa Eski Belediye Başkanı Ayhan Bayrak o dönemde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı; Saat sabah 6,30’du. Kapı çalındı. Belediye lojmanında kalıyordum. Baktım askerler. ‘Seni emniyete götüreceğiz’ dediler. ‘Sorun nedir’ dedim. ‘İfadene başvuracağız’ dediler. Öğrendim ki 212. Piyade Alay Komutanı Binbaşı Mahmut Öz Aliağa Sıkıyönetim Komutanı olmuş. Bana ‘artık sen belediye başkanı değilsin’ dedi. Ayrıca orada banka müdürleri Petkim, Tüpraş müdürleri de başkaları da vardı. Bana ‘belediyeye git beni bekle’ dedi. Çok uzun bir süre bekledim ve en sonunda geldi. Gelir gelmez makamımda oturmamam gerektiğini söyleyerek ‘kalk oradan, anahtarları bana ver’ dedi, mühürleri de aldı üstüne bir de küfür etti. Ben de ‘ne oldu, ben ne yaptım’ dedim. O da; ‘Darbe oldu seni görevden aldım. Sabah, öğle, akşam benim yanına gelip imza atacaksın, hatta boş kaldığın zamanlarda da sık sık yanıma uğrayıp imza atacaksın. Aliağa dışına kesinlikle çıkmayacaksın’ dedi. Bu arada akşam olmuştu, komutan ne evi aramama izin verdi ne de çay içmeme müsaade etti. Sanıyorum komutanın psikolojisi de bozuktu. Kıbrıs harekâtına katılmış. Askerde bile ismiyle değil lakabıyla  ‘mezarcı’ olarak tanınırmış.

TERÖRİSTLERLE İŞBİRLİĞİ YAPTIN SUÇLAMASI!

1977 yılında CHP’den Aliağa Belediye Başkanı seçilen ve darbe ile birlikte görevden alınan Bayrak dönemin sıkıyönetim komutan tarafından hayali suçlamalara maruz kaldığını belirtti.  Bayrak, “Sonra sözüm ona komutan hakkımda araştırma yapmış. Evimde bir kitap bulmuş; ‘Vay seni gidi komünist seni’ dedi. Sonra da cezaevinde kalan bir mahkûm boncuktan bir şeyler üretmiş bana göndermiş, üzerinde de ‘kaç lira uygun görürsen ver’ diye bir not vardı. Komutan bu kez de ‘Bak teröristlerle işbirliği yapıyorsun, yaktın çıranı senin suçun çok büyük’ suçlamasına maruz kaldım.  Stabilize ocak açmıştım. Oradan bana suç isnat ettiler ve bana ceza çıktı. Ocağın olduğu yere ceza evi yaptılar ve içerde yattım.” dedi.

ÇAM VE ÇAKMUR’A YOĞUN İLGİ

Paneli CHP İzmir İl Başkan Yardımcıları Hüseyin Mutlu Akpınar ve Ülkümen Rodoplu, Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, belediye meclis üyeleri, Aliağa eski Belediye Başkanı ve eski milletvekili Hakkı Ülkü ve katılımcıların ilgiyle dinlediği panel sonrası CHP Aliağa İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan, Çam, Çakmur ve Bayrak’a günün anısına plaket ve çiçek takdim etti. Panele gelenler hem panel öncesi hem de panel sonrası Çam ve Çakmur’a yoğun ilgi gösterirdiler bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiler.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0533 557 8894