BASINA VE KAMUOYUNA
Son günlerde basında yer alan haberlerden öğrendiğimize göre, bazı şirketler tarafından bölgemize termik santral yapımı için çeşitli girişimlerde bulunulmuştur.
Bizler "Aliağa Yaşam Platformu" olarak bu girişimleri dikkatle izliyoruz. Dünyada yaşanan iklim sorunları, bölgemizin hava kirliliği bakımından zaten ciddi sıkıntılar yaşadığı ortada iken enerji açığını kapatmak gerekçesi ile ortaya konan bu yaklaşımı doğru bulmuyor, bu girişimde bulunanları da, konuyla ilgili tüm yetkilileri de sesimize kulak vermeye çağırıyoruz.
Dışa bağımlı enerji politikalarının ülkemizin en önemli sorunlarından biri haline geldiği herkes tarafından kabul edilmekte iken, ithal kömüre dayalı bir santralı kimse savunamaz.
Aliağa'ya mutlaka santral kurulacaksa bu mutlaka yenilenebilir, temiz, yerli kaynaklara dayanmalıdır. Aliağa, yılın on iki ayı günlük güneşlik; en az üç yüz gününde güçlü rüzgarları olan bir bölgedir. Bu nedenle rüzgar ve güneş, en ucuz ve tükenmez enerji kaynaklarıdır. Büyük ihtimalle dünyanın öbür ucundan (Güney Afrika'dan) taşınacak kömür gerek havaya vereceği zehirli gazlarla, gerekse atık külleri ile bölgemizin yeni kirleticisi olacaktır.
Bizler, mevcut "kirleticilerimizi"ortadan kaldırmak için uğraşırken yeni kirleticiler istemiyoruz.
Aliağa yeni "Yatağan" olmayacak!
Doksanlı yılların başlarında benzer girişimi nasıl önlediysek, bunu da önleyeceğimizden eminiz. çünkü o günden bu yana çevre bilinci ve duyarlılığı daha da gelişti. Bu işe heveslenenler bunu akıllarından çıkarmasınlar.
Bu sorun sadece Aliağalıların değil, tüm bölgenin sorunudur; bu nedenle bölgedeki bütün ilgilileri ve halkımızı duyarlı olmaya ve mücadeleyi ortaklaştırmaya çağırıyoruz.
Saygılarımızla.
İbrahim Doğangül
Aliağa Yaşam Platformu
Dönem Sözcücüsü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.