• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İzmir 16 °C

Ato'dan İstihdam Raporu

Ato'dan İstihdam Raporu
İstihdam 2000-2005” raporuna göre, son 5 yılda çalışabilir nüfusa, 4 milyon 619 bin kişi eklenirken, sadece 374 bin kişiye istihdam yaratılabildi.Bir başka deyişle çalışabilir yaştaki her 100 kişiden sadece 8’ine istihdam yaratılabildi.

ATO’DAN “İSTİHDAM 2000-2005” RAPORU…Çalışma çağındaki nüfusun, toplam nüfus içindeki oranı sürekli artıyor. Buna karşılık, çalışabilir yaştaki nüfusu karşılayacak istihdam yaratılamaması sonucu istihdama katılma oranı sürekli azalıyor.Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerini kullanarak, Nisan-Mayıs-Haziran aylarını içeren ikinci dönemleri karşılaştırdığı “İstihdam 2000-2005” raporuna göre, son 5 yılda çalışabilir nüfusa, 4 milyon 619 bin kişi eklenirken, sadece 374 bin kişiye istihdam yaratılabildi.Bir başka deyişle çalışabilir yaştaki her 100 kişiden sadece 8’ine istihdam yaratılabildi. 
İSTİHDAMA KATILIM ORANI DÜŞÜYOR

2000 yılı ikinci döneminde yüzde 48,5 olan istihdama katılma  oranı 2005 yılı ikinci döneminde yüzde 44.8’e düştü. 2000 yılı ikinci döneminde kentlerde yüzde 41.4, kırsalda yüzde 58.9 olan istihdama katılma oranı, 2005 yılı ikinci döneminde kentlerde yüzde 40.2’ye, kırsalda yüzde 52.4’e geriledi. 2000 yılı ikinci döneminde erkeklerde yüzde 71 olan istihdama katılma oranı, 2005 yılı ikinci döneminde yüzde 66.1’e, kadınlarda yüzde 26.4’den yüzde 23.9’a düştü.

 İSTİHDAMDA KADININ ADI YOK 

2005 yılı ikinci döneminde çalışabilir yaştaki 25.1 milyon erkekten 16.6 milyonu, çalışabilir yaştaki 25.5 milyon kadının ise sadece 6.1 milyonu istihdam ediliyor. Bir başka deyişle, çalışabilir yaştaki her 100 erkekten 66’sı çalışıyor. Çalışabilir yaştaki her 100 kadından sadece 24’ü çalışırken bu oran kentlerde yüzde 16’ya düşüyor. Son 5 yılda kentsel alanlarda, kadınların istihdama katılım oranında artış olmaması dikkati çekiyor.

 HER 100 KİŞİDEN 32’Sİ TARIMDA ÇALIŞIYOR 
Türkiye’de, tarım sektöründeki istihdam sürekli azalıyor. 2000 yılı ikinci döneminde 8 milyon 307 bin kişi tarımda çalışırken, 2005’de bu rakam 7 milyon 266 bine geriledi. Bir başka ifadeyle tarımda çalışanların sayısı 1 milyon 41 bin kişi azaldı.2005 yılı ikinci dönem verilerine göre, her 100 kişiden 32’si tarım sektöründe çalışıyor. 2000 yılının aynı döneminde bu oran yüzde 37 idi. Tarım dışı istihdam 5 yılda 1 milyon 415 bin kişi arttığı halde tarımdaki çözülme nedeni ile toplam istihdamdaki artış 5 yılda sadece 374 bin kişi ile sınırlı kaldı. İstihdam edilenlerin yaklaşık üçte birinin tarım sektöründe çalışması nedeniyle, “ücretsiz aile işçisi” olarak çalışanların sayısı da fazla… 2000 yılında her 100 çalışandan  22’si ücretsiz aile işçisiydi. Aynı yıl ücretsiz aile işçisi olarak çalışanların yüzde 64’ü kadındı. 2005 yılında ücretsiz aile işçisi olarak çalışanların oranı yüzde 17.8’e düştü. Tarım sektörünün istihdam içindeki payı düştükçe ücretsiz aile işçisi sayısı da azaldı ancak ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlar içinde kadınların oranı yüzde 64’ten yüzde 68’e çıktı. Ücretsiz aile işçisi erkeklerin oranı aynı dönemde yüzde 36’dan yüzde 32’ye geriledi.

 ÇALIŞANLARIN YÜZDE 45.1’İ ÜCRETLİ -

2005 yılı ikinci döneminde çalışanların yüzde 45.1’i ücretli, yüzde 7.4’ü yevmiyeli, yüzde 5.2’si işveren iken yüzde 24.6’sı kendi hesabına çalışıyor. 2000 yılı ikinci döneminde yüzde 36.6’sı ücretli, yüzde 11.2’si yevmiyeli, yüzde 4.8’si işveren, yüzde 25.3’ü ise kendi hesabına çalışıyordu. Son 5 yılda kendi hesabına ve işveren olarak çalışanların paylarında kayda değer bir değişme olmazken ücretlilerin oranının artması dikkat çekiyor. Gelişmiş ülkelerde ücretlilerin istihdamdaki oranı yüzde 70’ler seviyesinde. Ücretlilerin istihdamdaki payı gün geçtikçe artmakla birlikte gelişmiş ülkelere kıyasla henüz çok düşük. 

 ERKEKLER HİZMET SEKTÖRÜNDE, KADINLAR TARIMDA -

2005 yılı ikinci döneminde istihdamda yer alan kadınların yüzde 55’i tarım sektöründe çalışıyor. Bu oran kırsal yerleşim yerlerinde yüzde 86’ya çıkıyor. Kadın istihdamının ağırlıklı olduğu ikinci sektör ise hizmetler sektörü. Erkeklerin en yoğun oldukları sektör yüzde 49 ile hizmetler sektörü, ikinci sektör yüzde 23 ile tarım sektörü…  Tarımda çalışanların sayısı 5 yılda 1 milyon 41 bin kişi azalırken hizmetler sektörü 1 milyon 460 bin kişiye iş yarattı. Hizmetler sektörü, kentsel kesimde 5 yıllık sürede yüzde 60 düzeyinde sabit kalırken, kırsal alanlarda hizmetler sektörünün istihdamdaki payı yüzde 16 dan yüzde 23’e yükseldi. Bir başka deyişle, tarımdan çözülen nüfus hizmet sektörüne kaydı.  Üretimin temeli olan sanayideki artış ise 5 yılda 280 bin kişi ile sınırlı kaldı.

EĞİTİM İŞGÜCÜNE KATILIMI ARTIRIYOR -

 Eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılım oranı da yükseliyor. Ancak, 2005 yılı ikinci döneminde, 2000 yılının aynı dönemine göre, hem erkek hem de kadınlarda tüm eğitim seviyelerinde işgücüne katılım oranlarında düşme görüldü. Kadınların lise öncesi, lise ve yüksek öğrenim seviyelerinde işgücüne katılım oranları arasında çok büyük farklar olduğu görülüyor. 2005 yılı ikinci döneminde okur-yazar olmayan her 100 kadından sadece 19’u işgücüne katılırken, yüksek okul mezunu her 100 kadından  69’u iş gücüne katılıyor.

- 5 YILDA 3.4 MİLYON KİŞİ İŞGÜCÜ DIŞINA ÇIKTI -

5 yılda çalışabilir yaştaki nüfus 4.6 milyon artarken, bunun 374 bini çalışanlara, 838 bini işsizlere eklendi. 3 milyon 407 bin kişi ise işgücü dışına (ev kadını, emekli, öğrenci, mevsimlik çalışanlar, iş aramayıp işbaşı yapmaya hazır olanlar) çıktı. 5 yılda işgücü dışına çıkan nüfusun yüzde 37’si erkek, yüzde 63’ü kadın… İşgücü piyasası dışına çıkan her 100 kadından da 41’i ev kadını…Son 5 yılda öğrencilik nedeniyle işgücü piyasası dışında yer alanların oranı yüzde 22, emeklillik nedeniyle işgücü piyasası dışında yer alanların oranı yüzde 30 artış gösterirken, çeşitli nedenlerle iş aramayıp işbaşı yapmaya hazır olanlardaki artış ise yüzde 43 oldu.  Ümidi kırık ve mevsimlik çalıştığı için tanım gereği işgücü dışına atılan  kesim 2005 yılında 1 milyon 903 bin kişiden oluşuyor ve işgücüne dahil olmayan nüfusun yüzde 7.4’ünü oluşturuyor. Bu kişiler “potansiyel işsizler” olarak değerlendiriliyor.

 İŞSİZLİK ORANI ARTIYOR-

2000 yılı ikinci döneminde 1 milyon 456 bin olan işsiz sayısı 2005 yılı aynı döneminde 838 bin kişi artarak 2 milyon 294 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı aynı dönemde 6.1’den 9.2’ye çıktı.İşsizlik rakamları, kent ve kırsal alanlarla cinsiyetler arasında farklılık sergiliyor. İşsiz sayısı kentlerde kırsal kesime oranla daha fazla artıyor. 2005 yılı ikinci döneminde tarım dışı işsizlik oranı, toplam işsizlik oranının 3.3 puan üzerinde seyrediyor.Tarım sektörünün, istihdamın hala üçte birini oluşturması ve bu sektörde ücretsiz aile işçiliğinin yaygın olması toplam işsizlik rakamlarını aşağıya çekip, işsizliği perdeliyor. 2005 yılı ikinci döneminde işsizlik oranı yüzde 9.2 iken, tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12.5…

İŞSİZLERİN YÜZDE 74’Ü ERKEK -

2000 yılı ikinci döneminde işsizlerin yüzde 71’i erkek iken, bu oran 2005 yılının aynı döneminde yüzde 74’e yükseldi. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 3 artarken kadın işsizliği aynı dönemde kentli kadınlarda yüzde 2.4, kırda yaşayan kadınlarda yüzde 1.2 artış gösterdi. İşsizlik oranı 5 yılda 3.1 puan artarken, genç nüfustaki işsizlik oranı 5.9 puan artarak yüzde 17.6 seviyesine yükseldi. 

 ATO BAŞKANI AYGÜN

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye’nin büyük bir istihdam sorunu ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Son 5 yılda istihdamdaki artışın sadece yüzde 1.7 olduğunu vurgulayan Aygün, “Tarımdaki çözülmeyi ve artan nüfusu karşılayacak istihdam yaratılamazsa gelecek yıllarda Türkiye’yi daha ağır bir istihdam ve işsizlik sorunu bekliyor. İşsizlik oranının sabit kalması için her yıl 650 bin kişiye iş bulmak gerekiyor” dedi. Türkiye’de nüfus artış hızı yüzde 1.4 -1.5 seviyesine gerilemiş olmasına rağmen ,15-24 yaş aralığında artış hızının yüzde 2.5-3.5 seviyesinde olduğunu ve bu  trendin 2030 yılına kadar sürmesinin beklendiğini kaydeden Aygün, şöyle devam etti: “Ülke genelinde işsizlik oranı 9.2 iken genç nüfus içindeki işsizlik oranı yüzde 17.6 seviyesinde… Çalışabilir yaştaki her 100 kadından 76’sı çalışmıyor. Bu tablo değiştirilemediği sürece Türkiye için kalkınma  hayaldir.” Eksik istihdam sorununa da dikkati çeken Aygün, “2005 yılı ikinci dönem sonuçlarına göre eksik istihdamda olanların sayısı 889 bin kişidir. Bu kişiler her an işsizler ordusuna katılabilir” Türkiye’de büyümenin istihdam yaratmadığını söyleyen Aygün, “Faiz dışı bütçe yaratma düşüncesi ile kamu yatırımları askıya alınıyor. Yatırımlar yerine faize kaynak ayırıyoruz. Bu yılın 9 ayında bütçe harcamalarının yüzde 35’i faize gitti” diye konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Büyükşehir Hayat Verdi30 Ocak 2018 Salı 12:03
  • Uşak Belediyesi Sınıra Zeytin Dalı Uzattı30 Ocak 2018 Salı 11:15
  • Her Zaman Yanınızdayız30 Ocak 2018 Salı 10:01
  • Huzurevi Sakinlerinin Evladıymış Gibi Davrandılar26 Ocak 2018 Cuma 15:40
  • Ahbap Türkiye'yi Ağaçlandırmaya Devam Ediyor24 Ocak 2018 Çarşamba 15:10
  • Mor Yaşam Projesi İle Destek Sürüyor24 Ocak 2018 Çarşamba 11:49
  • Kanserli Çocuklar Yararına Zumba12 Ocak 2018 Cuma 10:47
  • Umudun Adı: Sevgi Eli12 Ocak 2018 Cuma 10:18
  • Görme Engellilere Dikkat Çektiler12 Ocak 2018 Cuma 09:32
  • İzmir SEV’de Bilim Dolu Bir Gün18 Mayıs 2016 Çarşamba 19:09
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0533 557 8894