HER ON KİŞİDEN YEDİSİ RADYO DİNLİYOR
Ülkemizde 1990’lardan sonra hızla gelişen özel radyolar, sayısı 1.000’in üzerinde yayın kuruluşunun bulunduğu etkili bir mecra yarattı. Sektördeki bu çok çeşitli ve kendine has sunum, radyoların bir reklam ve iletişim mecrası olarak değerlendirilmesini ve dolayısıyla ölçümünü bir uzmanlık alanı haline getirdi. Ipsos KMG “Radyo Paneli” adı altında 2003 yılından bu yana gerçekleştirdiği ölçümleme sistemi ile sektörde ilk olan bu raporu sunuyor.
Ipsos KMG Tüketici Panelleri ve Medya Bölümü tarafından gerçekleştirilen “Radyo Paneli” sonuçlarına göre son bir yıllık dönem içinde nüfusun yüzde 71’inin radyo dinlediği dikkat çekiyor. Dinleyici profiline bakıldığında kadınlar yüzde 75 ile hem ortalama üstünde bir dinleme oranına sahipken, dinleme oranı yüzde 66 olan erkeklere göre daha fazla radyo dinliyorlar.
Radyo dinleyici kitlesinin ortalamanın üstünde bir oranda eğitimli kişilerden oluştuğu görülüyor. Yaş gruplarında en fazla dinleyici kitlesinin yüzde 75’lik bir oranla 21-30 yaş grubu oluştururken radyo dinleme oranlarının yaş seviyeleri yükseldikçe azaldığı dikkat çekiyor. Meslek grupları açısından bakıldığında ise işverenlerin ve ev hanımların ortalamanın üzerinde bir dinleme oranına sahip olduğu göze çarpıyor.
Zaman dilimlerinde radyo dinleme oranının öğlen 11.00 – 13.00 saat diliminde en yüksek seviyesine ulaştığı dikkat çekiyor. Genel erişimin düştüğü akşam saatlerinde ise çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu 20 yaş altı grubunun erişiminin daha istikrarlı bir çizgi izlediği görülüyor. Rapordan çıkan en dikkat çekici sonuç ise internet ve cep telefonundan radyo dinlemenin giderek artması.
Ipsos KMG, Tüketici Panelleri ve Medya Koordinatörü Kıvanç Bilgeman raporu söyle değerlendiriyor:
“Bu saptamalardan hareketle radyo dinleyici kitlesinin ‘nitelikli tüketici’ grubunda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Üstelik radyo erişim araçlarının çeşitlenmesi ve bu araçlardan (cep telefonu, internet vb) radyo dinlemenin giderek artıyor olması da bu nitelikli ve genç tüketici grubuna erişimi ‘radyo mecrası’ aracılığıyla kolaylaştırıyor. Bununla birlikte bu hareketliliğin radyo reklamlarında ciddi artışlar getirdiği söylenemez. Hala radyo ‘hak ettiği yere’ gelmeye çalışıyor. Sektör çalışanları ve ajanslar dinleyicinin karşısına daha cazip ve ayırt edici prodüksiyonlarla daha yaratıcı spotlarla çıkmaları, reklamverenlerin ve medya ajanslarının daha sıkı bir iş birliği içerisinde çalışmaları, ciroların ve marjların yüksek olduğu diğer mecralardan ve bu mecralarla ilgili iş yoğunluğundan başlarını biraz kaldırarak bu mecraya da yönelmeleri kısa ve orta vadede özellikle reklamverenlere büyük avantajlar sunacak gibi gözüküyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.