• BIST 9458.27
  • Altın 2495.11
  • Dolar 32.5919
  • Euro 34.8036
  • İzmir 22 °C

Hukuk Devleti Yok Sayıldı

Hukuk Devleti Yok Sayıldı
Mahkeme kararlarının uygulanması ve iptal edilen imar planlarına dayanılarak verilen 20 Mayıs 2005 tarihli Açılma Ruhsatının geri alınması istemlerimizin sürdüğü sırada, Maden ve Kimya İşletmesi için 18.05.2006 tarihli 10 numaralı İşyeri Açma ve Çalışma R

Bergama Klasiği; "Bergama Ovacık Altın Madeni için yine Hukuk Devleti Yok Sayıldı"

Bilindiği gibi, imar planlarını iptaline ilişkin izmir 4.İdare Mahkemesi'nin kararı aradan geçen 75 güne rağmen uygulanmadı.Bu kararla ilgili yapılan yürütmeyi durdurma istemli temyiz başvurusunda, Danıştay 6.Dairesi mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulması istemini reddetti. Yani Danıştay, ilk incelemesinde İzmir 4.İdare Mahkemesi'nin kararını yerinde ve hukuka uygun buldu. Av.Noyan Özkan ile birlikte yaptığımız görüşmede İzmir Valisi, Danıştayın bu yönde karar vermesi halinde, konuyu yeniden değerlendireceğini belirtmişti.
İzmir 2.İdare Mahkemesi'nde açılan (TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Noyan Özkan, Ömer Erlat, Serkan Cengiz ile Arif Ali Cangı’nın davacı olduğu ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ile TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın davacılar yanında davaya katıldıkları), ikinci dava da  sonuçlandı. Mahkeme imar planlarının İzmir 4.İdare mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına karar verdi. Yani İzmir 4.İd. Mah. kararını onayladı...
Bu arada, başka bir gelişme olmuş. Biz mahkeme kararını uygulatmsaya çalışırken, Koza İzmir İl Özel İdaresi'ne yeniden başvurarak, yeni bir ruhsat almış.
Mahkeme kararlarının uygulanması ve iptal edilen imar planlarına dayanılarak verilen 20 Mayıs 2005 tarihli Açılma Ruhsatının geri alınması istemlerimizin sürdüğü sırada, Maden ve Kimya İşletmesi için 18.05.2006 tarihli 10 numaralı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı verildiğini öğrendik
Açıkça mahkeme kararına rest çekiliyor, mahkeme kararının arkasından dolanılıyor. Anayasa ile kurulmuş hukuk sistemi yerle bir ediliyor, hukuk güvenliği yok ediliyor...
Bu gelişmeler üzerine, Bergama davalarında davacı olan TMMOB Odalarına vekaleten İzmir Valiliğine ekli dilekçeverildi. Ayrıca bu gün saat 16.00'da İzmir-Bergama, Eşme, Sivrihisar,Havran/Küçükdere Hareketi İzmir Valisi ile görüşecek. Platformun katılımcıları ekli örnek dilekçeyi Valiye verecekler..
Bilginize ve ilginize sunulur...
Arif Ali Cangı 

Sayın Oğuz Kağan KÖKSAL
İzmir Valisi
İstemde Bulunanlar
1- TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanlığı
2- TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanlığı,
3- TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanlığı
4- TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası Başkanlığı,
5- TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanlığı,
Vekilleri :  Av.Arif Ali Cangı (Kendi adına asaleten, başvuruculara vekaleten).
Konu : “ İzmir İli Bergama İlçesi, Ovacık-Çamköy-Narlıca Köyleri sınırları içinde, 22 – 28 pafta, 1001 parseldeki Altın ve Gümüş Madeni işletmesi için düzenlenen imar planlarının hakkında verilen İzmir 2.İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı sunulması,
Aynı konuda İzmir 4.İdare Mahkemesi  tarafından verilen iptal kararının temyizi üzerine Danıştay tarafından verilen yürütmeyi durdurma isteminin ret kararının sunulması,
mahkeme  kararın zaman geçirilmeden uygulanması ve maden işletmesi sahası içindeki yapılar için İmar Yasası’nın 32. maddesine göre mühürleme ve yıkım kararı verilmesi istemi,
İşletme için Koza Altın İşlemeleri A.Ş.ye verilen 18.05.2006 tarihli, 10 Nolu, 1.sınıf İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı”nın  geri alınması ve işletmenin mühürlenmesi istemidir.
I- İzmir 4.İdare Mahkemesi’nin iptal kararı, İzmir 2.İdare Mahkemesi tarafından da yerinde bulunmuştur.
Bilindiği gibi; “İzmir İli Bergama İlçesi, Ovacık, Çamköy, Narlıca köyleri sınırları içinde,  Normandy Madencilik A.Ş.ye ait olan 495, 496, 497, 520, 521, 522, 523, 850, 966, 1001, 1002 nolu parseller ve Ormana ait olan bir kısım araziyi kapsayan alanda Maden İşletme Tesisi amaçlı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli mevzi imar planı”, İzmir Valiliği İl İdare Kurulu’nun 27.10.2004 gün ve 2004/229 sayılı kararı ile uygun bulunmuş, İzmir Valiliği’nin 01.11.2004 tarih ve 12982 sayılı oluru ile 02.11.2004 tarihinde askıya çıkartılarak kesinleşmişti. Bu imar planlarının düzenlenmesinin ardından, Madeni işletmesi için, Normandy Madencilik A.Ş.’ye İzmir Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından verilen 20.05.2005 tarih ve 02 sayılı BİRİNCİ SINIF GAYRİ SIHHİ MÜESSESELERE AİT AÇILMA RUHSATI  verilmiş, maden işletmesi bu ruhsata dayanılarak çalışmaya başlanmıştı.
Maden İşletme Tesisi amaçlı düzenlenen imar planlarının iptali  için iki ayrı  dava açılmıştı. Bu davalardan önce  İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin 21.04.06 tarih ve 2005/5 E., 2006/636 K. Sayılı kararı ile “…üst ölçekli makro bir plana dayanmayan ve birinci sınıf gayrisıhhi müessese olan işletmenin, çevresel etkilerinin fiziksel olarak işletme alanı ve mülkiyet ile sınırlı tutularak yapılan bir planda düzenlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, dava konusu nazım imar planı ve mevzi imar planında planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uyarlılık bulunmadığından İMAR PLANLARININ İPTALİNE…” karar verilmiştir. Bu karar Sayın Valiliğinize tebliğ edilmesine karşın, yasal azami süre olan 30 günlük sürenin geçmesinden bu yana yaklaşık 40 gün geçmesine karşın uygulanmamıştır…
İmar planlarının iptali için açılan, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Noyan Özkan, Ömer Erlat, Serkan Cengiz ile Arif Ali Cangı’nın davacı olduğu ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ve TMMOB Şehir Plancıları Odası’nın davacılar yanında davaya katıldıkları, ikinci dava da sonuçlanmıştır. İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 18.05.2006 tarihli 2005/5 Esas ve 2006/829 Karar sayılı kararla; “…dava konusu işlemin iptali istemiyle İzmir 4.İdare Mahkemesi’nde açılan davada Mahkeme tarafından mahallinde yapılan keşif bilirkişi incelemesi neticesinde üst ölçekli makro bir plana dayanmayan ve birinci sınıf gayrisıhhi müessese olan işletmenin çevresel etkilerinin fiziksel olarak işletme alanı ve mülkiyet ile sınırlı tutularak yapılan bir plan düzenlemesinin mümkün olmayacağı, bu nedenle dava konusu nazım imar planı ve mevzi imar planında, planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, 21.04.2006 gün ve 2005/5 E. 2006/636 k. Sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, Mahkememizde aynı tarihli Valilik kararıyla onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli mevzi imar planının iptali istemi ile bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Olayda dava konusu edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli mevzi imar planının İzmir 4.İdare Mahkemesi’nin anılan kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve bu nedenle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, (…) davalı İzmir Valiliği’nin yargılama giderleri ile vekalet ücretini davacı yana  ödemesine…” karar verilmiştir (EK-1: İzmir 2.İdare Mahkemesi kararı).
Sunulan İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin kararı ile söz konusu imar planlarının hukuka aykırı olduğu bir kez daha yinelenmiş ve İzmir 4.İdare Mahkemesi’nin kararı teyit edilmiştir.  Daha fazla zaman geçirmeden mahkeme kararlarının uygulanması gerekmektedir.
II- İzmir 4.İdare Mahkemesi’nin kararının yürütülmesinin durdurulması istemi Danıştay tarafından reddedilmiştir.
İzmir 4.İdare Mahkemesi’nin iptal kararı, Sayın Valiliğiniz ve davalı yanında katılanlar tarafından “mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulması istemli olarak temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesini yapan Danıştay 6.Dairesi; 05.07.2006 tarihli 2006/2975 E. Sayılı kararı ile “…temyiz edilen İdare Mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulması isteminin reddine…” karar verilmiştir (EK-2: Danıştay 6.Dairesi kararı).
Danıştay 6.Dairesi’nin bu kararı ile İzmir 4.İdare Mahkemesi’nin “imar planlarının iptali” kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanıtlanmıştır. Bu kararın beklenmesine dahi gerek yokken, bu karar üzerine söz konusu mahkeme kararının uygulanması acil ve elzem hale gelmiştir.
III- Mahkeme Kararına Direnme Niteliğindeki Yeni Ruhsat Geri Alınmalıdır;
Mahkeme kararlarının uygulanması ve iptal edilen imar planlarına dayanılarak verilen 20 Mayıs 2005 tarihli Açılma Ruhsatının geri alınması istemlerimizin sürdüğü sırada, Maden ve Kimya İşletmesi için 18.05.2006 tarihli 10 numaralı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı verildiğini öğrendik (EK-3: 18.05.2006 tarihli Ruhsat).
Bilindiği gibi; Anayasanın 138/son maddesinde; “…yasama ve yürütme organları ile İdarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organların mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği…” kuralı yer almaktadır. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 28. maddesinde de; “…Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, kararın tebliği tarihinden itibaren otuz gün içinde işlem tesis etmek ve eylemde bulunmak zorunda bulunduğu, aynı maddenin 4. fıkrasında, mahkeme kararların otuz gün içinde yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında, tazminat davası açılabileceği…”  hükme bağlanmıştır. Ayrıca, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre; “…ceza hukuku yönünden, yargı kararlarının gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlilerinin eylemleri, keyfi davranma olarak nitelenerek, Türk Ceza Yasası kapsamında suç sayılmaktadır…” (Örnek olarak iki adet Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararı, iki adet Yargıtay 4.Ceza Dairesi Kararı ile bir adet Yargıtay 4.Hukuk Dairesi kararını ekte sunuyoruz, EK-4).
Mahkemece imar planlarının iptal edilmesinin ardından, dayanaksız hale gelen açılma ruhsatının yerine yeniden işlem tesis edilmesi ile verilen “18 Mayıs 2006 tarihli 1 numaralı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı”  en basit anlamıyla “mahkeme kararına direnmektir, mahkeme kararını etkisiz hale getirmektir”. Anayasa’nın 2.maddesinde yer alan “..T.C.’nin sosyal hukuk devleti olduğu…” anayasa kuralını görmezden gelmektir. Hukuk Devleti ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel ve değiştirilemeyecek  niteliklerindendir. Bu ilkenin idare tarafından yok sayılması, Anayasa ile kurulmuş hukuk sistemini temelinden sarsan, tüm yurttaşlarda hukuk güvenliği duygusunu ortadan kalmaktadır. Hukuka aykırılığı apaçık ortada olan 18 Mayıs 2006 tarihli İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı’nın uygulanması halinde dönülmesi olanaksız zararlar doğacaktır. Her geçen saat, hukuk devletinin aleyhine işlemektedir. Bu nedenle bu işlem hemen geri alınmalıdır.
IV-Yapılar Mühürlenmeli, Faaliyet Durdurulmalıdır;
İmar planlarının iptal edilmesi üzerine, maden işletmesi sahasındaki yapıların ruhsatları ve yapı kullanma izinleri de geri alınmalıdır. Ruhsatsız ve yapı izni olmayan bu yapılarda herhangi bir sınai faaliyete izin verilmemelidir. Bu kapsamda, Sayın Valiliğiniz tarafından maden sahası içinde yer alan yapılar için 3194 Sayılı İmar Yasası’nın 32.maddesine göre, mühürleme ve yıkım kararı verilmelidir.
Ayrıca 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun  “imar kirliliğine neden olma” başlığı altında düzenlenen 184. maddesinin 3. bendine göre;  "Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır". Bergama –Ovacık Altın Madeni, aynı zamanda bir kimya tesisidir. Ceza Yasası’nın 184/3. maddesindeki suçun oluşmaması için, maden işletmesindeki faaliyetin hemen durdurulması gerekmektedir.
V- Sonuç ve İstem    : Açıklanan nedenlerle;
Ekte sunulan İzmir 2.İdare Mahkemesi’nin 18.05.2006 tarihli 2005/5 E. 2006/829 K. Sayılı kararı ile Danıştay 6.Dairesi’nin 05.07.2006 tarihli 2006/2915 E. Sayılı kararları da göz önüne alınarak, İzmir 4.İdare Mahkemesi’nin 21.04.06 tarihli 2005/5 E ve 2006/636 K.sayılı kararının hemen uygulanmasını;
Bergama Ovacık Altın Madeni işletmesi sahası içindeki yapılar için İmar Yasası’nın 32. maddesine göre mühürleme ve yıkım kararı verilmesini,
Yasal dayanağı kalmayan ve mahkeme kararına direnme niteliğindeki Maden ve Kimya İşletmesi için İzmir Valiliği İl Özel İdare  tarafından verilen 18.05.2006 tarih ve 10 nolu  İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatının geri alınmasına karar verilmesini  ve  işletmenin faaliyetinin durdurulması için mühürleme işlemi yapılmasını,
Dilekçemize Anayasanın 74 ve 3071 sayılı yasanın 7.maddesi ile 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 11.maddesi uyarınca yanıt verilmesini dileriz. Saygılarımızla.
Av.Arif Ali Cangı
Kendi adına asaleten, diğer başvuruculara vekaleten
Ekleri;
1.      İzmir 2.İdare Mahkemesi  kararı,
2.      Danıştay 6.Dairesi kararı,
3.      18 Mayıs 2006 tarihli ruhsat,
4.      Beş adet Yargıtay kararı
5.      Vekaletnameler

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
  • Google'dan Seçim Portalı...20 Şubat 2014 Perşembe 20:10
  • Petrol İş'ten 1 mayıs Açıklaması30 Nisan 2013 Salı 19:46
  • Kazım Ulaş Sağlıkçıları Unutmadı09 Nisan 2013 Salı 14:41
  • Kazım Ulaş'tan Yıldönümü Kutlaması09 Nisan 2013 Salı 14:30
  • ADD’den 26 Ağustos Kutlaması26 Ağustos 2012 Pazar 20:41
  • Madeni Yağ Sanayicileri Derneği28 Nisan 2010 Çarşamba 19:48
  • Ege İhracatçı Birlikleri08 Nisan 2010 Perşembe 14:30
  • Tüpraş Genel Kurul Toplantısı26 Şubat 2010 Cuma 16:15
  • Petkim Genel Kurul Toplantısı18 Şubat 2010 Perşembe 12:19
  • Petkim Tedarik Anlaşması07 Aralık 2009 Pazartesi 23:22
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0533 557 8894