• BIST 9057.24
  • Altın 2299.873
  • Dolar 32.3145
  • Euro 35.0998
  • İzmir 26 °C

Mübadele

Mübadele
Ruhi İyigül / Yeni Vizyon Gazetesi
MÜBADELE 
 
Ruhi İyigül / Yeni Vizyon Gazetesi
 
Mübadele… Yani Göç… Yani Andalayı. 93 yıl önce homojen bir ulus devlet kurma yönünde ilerleyen Türkiye ve Yunanistan bu sorunun çözümünü kendi çıkarları doğrultusunda bir mübadele anlaşması yapmakta buldu. İsmet İnönü ve Venizelos’un imza koydukları bu protokol gereği Anadolu’da yaşayan 1 Milyon 500 bin Rum ile Rumeli ve Ege adalarında yaşayan 500 bin Türk zorunlu olarak yer değiştirdi. Bu, tarihin ulus devletler kurulması sürecinde kaçınılmaz bir uygulamasıydı. Bu tür uygulamaları günümüzde de görmekteyiz. 
 
30 Ocak 1923 tarihinde Yunan hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında Yunan ve Türk ahalinin mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol gereği her iki toplum doğdukları topraklardan, köklerinden, vatan olarak bildikleri topraklardan mal varlıklarının büyük bir kısmını yitirerek ayrıldılar. Mübadele toplumsal, ekonomik ve siyasal yanları olan bir olay olmasına rağmen, asıl konunun mübadele sonucu memleketlerinden göç ettirilen insanların dramı olduğunu gözlemekteyiz.
 
Kişilerin hayatında yarattığı etkiler, parçalanan aileler, geride bırakılan yerleşimler, bağlar, iyi komşular. İnsanla insanın, halkla halkın, dinle dinin mübadelesiydi; yani değişimiydi. 2 milyon civarında insan doğup büyüdükleri, sevdalı oldukları topraklardan, memleket bildikleri yerlerden ayrılmak zorunda kalıyorlar, isteyip istemedikleri sorulmadan… O tarihte Türkiye’nin nüfusunun 11 milyon civarı, Yunanistan nüfusunun 4 milyon olduğu düşünüldüğünde yaşanan olayın büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Tarihte yıllarca beraber yaşamış olmaktan, benzer kültürlerden, ortak ezgilerden, yemek ve yaşam biçimlerinden kaynaklanan ve yakınlıkları olan bu iki toplumun üzerinden tarihin en acımasız tekerleğinin geçtiğini görüyoruz.
 
Dostluk ve kardeşlik duygularıyla yaşamak yerine düşmanlık, kin, nefreti egemen kılmaya çalışanların istekleri oldu genellikle. Bu büyük yıkıma, kopuşa yol açan olaya ne Anadolu Rumları, ne de Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türkler sebep oldu. Emperyalist devletlerin çıkarcı politikaları iki halkın başına patladı ve sonrası göç… Hicret… Varlığın   yokluğa   dönüşmesi ve neticede iki vatan yorgunu insanlar..
 
Anadolu’dan göç edenlerin tamamı yeni yaşamlarına uzun süre alışamadılar. Kendilerini vatanlarında hissetmediler. Göçtükleri yeni ülkelerinde yerleştikleri yerlere, başlarına  “Nea” yani “yeni” kelimesini ekleyerek geldikleri şehirlerin kasabaların isimlerini koydular. İzmir’den gelenler Yeni İzmir, Kayseri’den gelenler Yeni Kayseri, Foça’dan gelenler Yeni Foça isimli yeni yerleşimlerini kurdular. Bugün mübadelenin üzerinden 93 yıl geçti. Zamanla her iki tarafın mübadilleri yeni vatanlarına alıştılar. Ama özlemleri bitmedi. Kuşaklar boyu çocuklarını, torunlarını eski vatan hikâyeleri ile büyüttüler. Mübadiller, yani yurtlarından sürülenler topraklarını ve köklerini hiç unutmadı. Herkes doğduğu yeri arar, anasının babasının memleketini, çocukluğunun geçtiği yeri özler. Aklında hep oralar kalır… Sonra ne kadar büyürse büyüsün, akılda hep orası, yani doğduğu topraklar kalıyor. 
 
Mübadele ile yaşananlar çok ama çok büyük bir acı. Acı unutulmamalı… Unutularak bir yere varılmadığı artık çok iyi biliniyor. Mübadeleden, günümüzde yaşanan mübadele acılarından genel olarak çıkan özet şudur; Ne birlikte yaşananlar unutuldu, ne de insanların doğdukları topraklara özlemi dindi… Hâlâ mı? Evet hâlâ… Daha… Evet bugün de… hâla…
 
 
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894