• BIST 8986.16
  • Altın 2297.275
  • Dolar 32.3247
  • Euro 35.0665
  • İzmir 23 °C

Foça'da Dilenci Turizmi Zirve Yaptı

Foça'da Dilenci Turizmi Zirve Yaptı
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi / Ege Haberleri / Aliağa Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber /
FOÇA’DA DİLENCİ TURİZMİ ZİRVE YAPTI
 
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi - Haa, yok yok, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’dan şefaat bekleyenlerden bahsetmiyorum.
 
Öyle ki geçen hafta sonu Foça’da, yine müdavimi olduğumuz ‘Kale Kafe’de oturuyoruz Mimar Metin Öngünşen ile…
 
Amacımız biraz hoş vakit geçirmek,  haftanın stresinden uzaklaşıp iki lafın belini kırmak…
 
Ama ne mümkün, masaya gelip giden dilencinin,  seyyar satıcının, yardım derneklerine ait dergileri pazarlamaya çalışanların, broşür dağıtılanların ve sözde askere gidenlerin haddi hesabı yok!
 
Müşterilerinin rahatsız olmasından rahatsızlık duyan Kafe’nin işletmecisi sevgili Ömer Atan, gelip gideni kibarca uyarıyor, ama ne fayda…
 
Hadi bizi boş verin de, biraz kafa dinlemek için Foça’ya gelen misafirlerimizi rahatsız etmeye kimin ne hakkı olabilir ki?
 
Gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanlara diyecek hiçbir sözümüz yok!  Zira ‘Düşmez kalkmaz bir Allah'tır’ sözünü de unutmamak lazım.
 
Ancak… Ülkemizde dilenmeyi alışkanlık, dilenciliği ise meslek haline getiren ve hiç ihtiyacı olmamasına rağmen dilencilik yapan insanlar da var.
 
İnsanların yardımseverlik ve dini duygularını sömürmek suretiyle,  kolay yoldan haksız kazanç elde etmeye çalışan bu dilenciler, gerçekten ihtiyacı olduğu için dilenen, yardıma muhtaç insanların da bir şekilde rızkına engel oluyor.
 
Konuyu yine Foça’ya indirgeyecek olursak, Foça gibi turistik bir kasabada dilenci sayısının çokluğu da dikkat çekici değil mi?
 
Öte yandan engelli vatandaşlara yardım amacıyla gönüllü çalıştığını söyleyerek, dergi, gazete gibi benzeri yayın organlarını pazarlamaya çalışan kişi sayısının sürekli artış göstermesi de göze çarpıyor.
 
Misal, “Kanserli çocuklara yardım etmek ister misiniz?” diyerek,  boynuna astığı sıradan bir yaka kartıyla önüne gelene dergi pazarlayanlar,  elde ettikleri geliri gerçekten yerine ulaştırıyor mu?
 
Devlet’in bu konuda yaptığı bir araştırma, aldığı herhangi bir önlem, ya da uyguladığı bir cezai işlem var mı?
 
Şifa bekleyenlerin genel manada ismini kullanarak, yani istismar ederek, devlete vergi vermeden ticari faaliyet gösterenler, duygu sömürüsü sayesinde insanların alın teri ile kazandığı paraları ceplerine indiriyorlar.
 
Özellikle de bayanların dişiliğini ön plana çıkararak satış yapmaya çalışması da, insanın adeta midesini bulandırıyor.
 
Bu arada kurunun yanında yaşı da yakmamak gerek,   gerçekten insanlara yardım etmek amacıyla yola çıkan duyarlı yurttaşlarımızı tenzih ettiğimin altını çiziyorum.
 
Bilindiği üzere Türk İslam coğrafyasının ananeleri arasında yer alan ‘asker uğurlama’  geleneği bizi biz yapan değerlerden sadece biridir.
 
Peygamber ocağına teslim olmadan bir gün önce Türk Bayrağı ve davul zurna eşliğinde cadde ve sokaklarda dolaşan asker adayı gençler,  yöre halkıyla helalleşir.
 
 Vatandaşlar da, artık gönlünden ne koparsa harçlık bırakır bu gençlerin ceplerine…
 
Ne güzel bir gelenektir bu öyle değil mi? Lakin birçoğunda olduğu gibi, bu geleneğimizi de istismar edenler var, maalesef…
 
Mehmetçiğe ve şanlı Türk bayrağımıza zaafı olan Foça, bu tatlı su kurnazları için biçilmiş kaftan adeta…
 
Yevmiye ile tutulan bir davul zurnacı eşliğinde, Türk bayrağına sarılarak sokaklara çıkan tatlı su kurnazları,  “Vatanı beklemeye gidiyoruz abi, göster bakalım büyüklüğünü” diyerek, topluyor vatandaştan paraları…
 
Bu esnada rollerini de en iyi şekilde oynuyorlar. Bir kişi kolonya ikram ediyor,  diğeri de paraları topladığı gümüş tepsiyi taşıyor.
 
 
“Yahu Hasan Eser, yok mu bu memleketin zaptiyesi?” diye sorduğunuzu şimdiden duyar gibiyim!
 
Zaptiye ne ki? İlçede devlet yok!  Hülasa Foça Belediyesi’ne bisikletli zabıta timleri kurup, basına fotoğraf vermekle olmuyor bu işler.
 
Ayrıca yeri gelmişken değinmeden geçemeyeceğim.
 
 
İlçe Kaymakamı Sayın Niyazi Ulugölge’nin talimatıyla Foçalı balıkçıların küçük deniz kordonu üzerinde bulunan ağları kaldırılmak isteniyormuş.
 
Bu söylenti doğru mu Sayın Ulugölge?
 
Sayın Ulugölge, siz Foça’da yeni sayılırsınız, Ata’dan dededen Foçalı bir vatandaş olarak ben size biraz o küçük deniz sahilinden bahsedeyim.
 
Bir zamanlar Foça’nın o küçük deniz sahilinde insanlar yürüyor, balıkçılar ağlarını istifliyor,  aynı esnada otomobiller işliyor ve üstelik restoran, kafe gibi mekânlarda yol üzerine masa atıyordu.
 
Şimdilerde ise iki insan yan yana yürüyemez oldu. Elbet hal böyle olunca da Foçalı balıkçıların ağları göze batmaya başladı.
 
Birileri Foça’nın bir balıkçı kasabası olduğunu unutuyor sanırım. Küçük deniz sahilini süsleyen balıkçı sandalları ve onların rengârenk ağları bir Foça güzelliği değil midir?
 
Fotoğraf tutkunu yerli ve yabancı turistler başta olmak üzere, Foça’ya insanların geliş sebebidir o balıkçılarımız.
 
Bu satırları okuyanlar; Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ dururken Kaymakam Bey’in ne alakası var, kordonda ki balıkçı ağlarıyla? diye düşünebilir. 
 
Ee geçen hafta boşuna yazmadık, ‘Başkan Demirağ bu işleri iyi öğrendi’ diye.
 
Amma velakin ben yumurtanın mı tavuktan, tavuğun mu yumurtadan çıktığınla ilgilenmem.
 
Zira kamuya ait alanları işgal edenlere göz yumanlar, benim balıkçı kardeşlerimin ağlarına laf söyleyemez.
 
Söylerse de karşısında beni bulur.  Eğer birinin çıkıp  ‘Kral çıplak’ diye bağırması gerekiyorsa da ben her zaman bağırmaya hazırım vesselam…
 
Günün Sözü: Foça Marka Kent Olacak ( Gökhan Demirağ ) 
  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0533 557 8894