RÜŞVET’İN BELGESİ Mİ OLUR?

Rüşvet kelimesinin sözlük anlamını bilmeyen yoktur elbet…

Ama küçük bir tekrarın da kimseye zararı olmaz değil mi?

‘Rüşvet, haksız menfaat sağlamak için yetkili kişilere çıkar sağlamak, iş gördürmek gayesiyle kanunen yetkili bir kimseye gayrimeşru olarak verilen para, mal vesair menfaat ve fayda. Rüşvetle, ya hak edilmeyen bir menfaat ele geçirilmekte veya başkasının hakkına tecavüz edilmektedir.’

Artık her ne hikmetse son günlerde bu iğrenç kelimeyi çok sık duyar olduk siyasi kulislerde…

Bilindiği üzere bundan bir süre önce CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın İstanbul 2. Bölge Belediye Başkan Aday Adayları ile birlikte basına kapalı olarak gerçekleştirdiği bir toplantıda; "Ankara'daki abilerinize güvenmeyin. İstanbul seçimini ben yöneteceğim. Ankara'ya kapora yatıranların kaporası yandı. Bol sıfırlı çekleri verenler çeklerini geri alsın' şeklinde ifadeler kullandığı öne sürüldü.

Basına sızan bu sözler; ‘CHP’de Rüşvet Skandalı’ olarak yorumlandı.

Gündeme adeta bomba gibi düşen bu iddianın ardından her zaman, her olayda olduğu gibi birilerinin avukatlığına soyunan bazı vatandaşlar soysal medya üzerinden; “Bu rüşvet iddiasını öne sürenin belgesi varmış mı bakalım?” diyerek, iddianın gerçeği yansıtmadığını savundu.

Benim ise bu ve buna benzer savunmaları okuduğumda ilk tepkim kahkaha atmak oldu.

Çünkü kendimi bildim bileni rüşvet kelimesini ne zaman işitsem Emlak Bankası Eski Genel Müdürü Engin Civan ile müteahhit Selim Edes geliverir aklıma…

1990’larda medyanın Civangate adını verdiği rüşvet skandalının sanıkları olan bu 2 isim uzun yıllar ülkemiz gündeminde kalmıştı hatırlarsanız…

Yargılandıkları mahkemede görülen duruşma esnasında Selim Edes’in Engin Civan’a söylediği; "Rüşvetin belgesi mi olur pzvnk?" ifadesi Türkiye'de bir döneme damgasını vurmuştu….

O gün bugündür de; ‘ rüşvetin belgesi olur mu?’ sorusu yanıtını arar durur kendi ekseninde…

Yoruma açık olan bu sorunun cevabı net olarak bulanabildi mi?

Bilmiyorum ama Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Rüşvet'i alan da veren de melundur!"

Lakin rüşveti alan da veren de Allah katında ne kadar vebal altında kaldığını bilse de; ‘Haram bini geçti mi Helaldir’ gibi uydurma bir hadisten yola çıkarak bildiğini okumaya devam eder! şu fani dünyada …

Hazır yeri gelmişken geçtiğimiz günlerde gazete olduğunu iddia eden sözde bir haber sitesi üzerinden Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’ın da yeniden aday olabilmek için birilerine rüşvet verdiği iddia edildi.

Çok geçmeden Başkan bir hışımla beni aradı .“O haberi sen mi yazdırdın? Bak haberin olsun hemen yasal işlem başlatacağım” diyerek,belgeden,bilgiden sual etti.

Bende kendisine şu yanıtı verdim: “Günahıma girme Sayın Başkan! farkında mısın, son zamanlarda yolda giderken ayağın taşa takılsa benden bilirsun. Bak şunu hiç unutma ben başkasının üzerinden iş yapmam! Zira elimde net yani gerçek bilgi varsa böyle ciddi bir konuyu kendi köşemde kaleme alacak kadar da cesur olduğumu düşünüyorum.Bunu en iyi de sen bilirsin”

Ben başkana gerçeği söyledim! Ne yani koskoca Başkana; ‘Rüşvetin belgesi mi olurmuş?’ diyecek halimiz yoktu her halde…

Şaka bir yana o gün çok geçmeden benim doğru söylediğim ortaya çıktı!

iddiayı ortaya atan ve yazdığının arkasında duramayan sözde haber sitesi (artık her nedense) haberi yayından geri çekti!

Yazık,ben olsam idam edileceğimi dahi bilsem tükürdüğümü yalamazdım!

Ancak haber duygusal yönden yani neden sonuç ilişkisi çerçevesinde geri çekildiyse o zaman yorum yapmaya gerek yok. Kaldı ki şarkıda da dediği gibi; Duygulara gem vurulmaz! 21/09/2013