Ulaş, Aliağa Belediyesi Beceriksiz

Ulema,  İzmir CHP’li belediye yüzünden Köy konumunda 

Ulaş, "ilçemizin en büyük sorunu su hattı her gün bir yerden patlamak oluyor. İnsanlarımız susuz kalıyor. Bir su hattını döşeme işini beceremediler"

ALİAĞA HABER/ ALFATİVİ/ Ak Parti Aliağa İlçe Danışma Meclisi toplantısına katılan Ak Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, “Başta CHP’li İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin seçimleri kazandıktan sonra bir sonraki seçimlere kadar oturan ve son bir yıl içerisinde bir şey yapıyormuş gibi gösteren CHP’li 28 ilçe belediyeleri yüzünden İzmir bu gün bir köy konumunda” dedi. Ak Parti Aliağa İlçe Danışma Kurulu toplantısı Atatürk Kültür Merkezinde yapıldı.  Toplantıya Ak Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema, İl Başkanı Ömer Cahit Akay, Yönetim ve Yürütme kurulu üyeleri, Aliağa İlçe Başkanı Kazım Ulaş,  Aliağa İlçe Aliağa Belediyesi Meclis ve İl Genel Meclis üyeleri, Şakran Belediye Başkanı İ. Etem Yorulmaz, İzmir İl. Gençlik Kolları Başkanı Bilal Kırkpınar ile çok sayıda Ak partili katıldı.  İlk olarak konuşan Aliağa İlçe Başkanı Kazım Ulaş, Aliağa’nın kendi başkanlık dönemlerinde çok iyi bir konumda olduğunu, şimdi ise yolların delik deşik olduğunu ifade ederek “İlçemizin en büyük sorunu su hattı her gün bir yerden patlamak oluyor. İnsanlarımız susuz kalıyor. Bir su hattını döşeme işini beceremediler. Ayrıca Aliağa’nın en büyük sorunlarından biri de otopark sorunu Bu sorunları çözeceğiz dediler halen bir icraat yok. Yollardaki delikler araçlara zarar veriyor.”diyerek Aliağa’nın CHP’li belediyesinin İş makinesi alacağız diyerek 2 milyon lira borçlanmak istediler. Bizim meclis üyelerimizin ret oyuna rağmen geçirdiler. bir belediye seçimlere 1 yıl kala yeni bir borç Altına girmemeliydi.  Daha geçtiğimiz aylarda kültür merkezi için 5 milyon lira borçlandılar Bu kadar borç altına girilmez” dedi.

 Ak Parti Aliağa İlçe Danışma Meclisi toplantısına katılan Ak Parti İzmir Milletvekili Nesrin Ulema,  Başta CHP’li İzmir Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yerel seçimleri kazandıktan sonra bir sonraki seçimlere kadar oturduklarını belirtti.   Ulema sözlerine söyle devam etti. “Seçimlere son bir yıl içerisinde bir şey yapıyormuş gibi gösteren CHP’li belediyeler yüzünden İzmir bu gün bir köy konumunda.  Bu gün CHP bu konumda ama Ankara’da da Türkiye Büyük Millet Meclisinde konumu da içler acısı Bu gün hangi ideolojiyle, ilkeyle, hangi alanda siyaset yaptığını tespit edememiş. CHP, maalesef koalisyon partisi görünümün de. Bir bakıyorsunuz sosyalist enternasyonalin toplantısında. Filistin’in bağımsızlık mücadelesiyle, Türkiye’deki terörle mücadeleyi aynı kefede tutan, anlaşmaya imza atan CHP, biz sosyal demokratız diye biliyor. Buna bir tek ses çıkarmıyor. Biz ulusalcıyız diyor. Ama yurt dışında kendi ülkesinde ekonomik anlamda eleştire biliyor. Bu CHP ne olduğunu hangi ilke ile hareket ettiğini tespit edememiş çok sık halden hale geçiş yapan bir ana muhalefet partisi” 

Ülke gündeminde çok sıcak tutulmağa çalışılan, hatta yurt dışlında da Türkiye’nim eleştiri yağmuruna tutulmasına neden olan birkaç detay vermek ve görüşlerimi paylaşmak istiyorum,  diyen Ulema “ Hem ülke içerisinde yazılı ve görsel basın aracılığıyla hem de muhalefet partileri aracılığıyla sürekli tutukluluk süreleri ile tartışmalar yapılıyor. Biz 2011 genel seçimlerde ileri demokrasi bireysel hak ve özgürlükleri daha da ilerlediği sivil bir anayasa istiyoruz diye yola çıktık. Genel seçimlerin sonucunda da gördük ki, evet vatandaşlarımız sivil bir anayasa istiyor. Anayasa yapma ile ilgili sorumluluğu yüzde 50’lik oyla Ak partiye verdi.   Kurulan uzlaşma komisyonda maalesef bir yıl iki aylık süreçte önemli bir noktaya gelinemediğini gördük.  Mart ayında herkesin uzlaşma noktasında bir araya gelmesi ve yeni bir anayasayı şekillendirmesi gerekir. Biz kesinlikle masadan kalkmayacağız.”dedi 

Bir takım malum kişilerin ülkemizdeki tutukluluk süreleri ile ilgili eleştirilerine devam ettiklerin belirten Ulema, “Türkiye’de 373 ceza infaz kurumu var. Bütün infaz kurumlarımızda toplam 36 bin tutuklu ve hükümlü bulunmakta. Bunlardan 31 bin 700’ü tutuklu konumunda yüzde 23, 3’tutuklu.  Yüzde 76,7’si hüküm giymiş ve cezasını çekiyor.  Bir yıl içinde ceza infaz kurumlarında bir yıllık süreçte tutuklu bulunanların oranı yüzde 74.geneline baktığımızda 1 -3 yıl arası tutuklu bulunanların oranı da yüzde 96 Şimdi ilginç verilere sıra geliyor. 2000-20001 yıllarında, ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu oranımız yüzde 50.4.  2012 yılında bu rakamı yüzde 23,3’e düşürmüşüz. G20 ülkeleri arasında Türkiye 7. sırada. ABD’de ‘de bu rakam 21.5. Fransa da is 25.4.  İtalya’da ise bu rakam yüzde 40,2  ABD ülkelerinin ortalamasına baktığımızda ise yüzde 25.2 oranıyla karşılaşıyoruz.  Bugün Türkiye, demokrasisiyle, gelişmişliyle kendisini daha modern ve ileri olarak iddia eden ve her Yurt dışı programında Türkiye’yi suçlayan ve önüne bu dosyayı koyan ülkelerden çok çok daha iyi durumdayız.  Hepimizin vicdanlarını rahatsız eden tutukluluk süreleri. Keşke tutukluluk süresi bu kadar uzun olmasa. En kısa sürede orada bulunanlarla ilgili kararın verilmesi. Ancak uzun süre tutuklu bulunanlarda gördüğümüz şu. Birden  fazla suçtan dolayı yargılanıyorlar ve maalesef suç dosyaları çok yüksek. Şimdi, bu rakamları neden verdim.? İzmir’de de İzmir siyasetinde de CHP’nin İzmir ‘de yürütmüş olduğu siyasette de demokrasiye karşı duran hep Ak partidir diye eleştiren ve bize yöneltilen en önemli konu. Bunu istedim ki,  tüm teşkilat mensubu arkadaşlarımda bilsin “diye konuştu.