• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İzmir 19 °C

Dana'nın Kuyruğu

Dana'nın Kuyruğu
Yaklaşık 2 yıldır aralıksız ilçemiz Foça'nın yerel siyasetini kaleme alıyorum. Foça siyaseti deyip geçmeyin, Foça'da siyaset, Ankara'da siyaset yapmaktan daha zordur diye düşünüyorum. Hatta zaman zaman bu düşünceme katılanlar arasında Foça'da Belediye Baş

Dana'nın Kuyruğu Hasan ESER Yazıyor

"YÜZDÜK YÜZDÜK KUYRUĞUNA GELDİK "
Yaklaşık 2 yıldır aralıksız ilçemiz Foça'nın yerel siyasetini kaleme alıyorum. Foça siyaseti deyip geçmeyin, Foça'da siyaset, Ankara'da siyaset yapmaktan daha zordur diye düşünüyorum. Hatta zaman zaman bu düşünceme katılanlar arasında Foça'da Belediye Başkanı olmak, Türkiye'ye Başbakan olmaktan daha zor yorumunda bulunan bazı okuyucularımda oluyor. Geriye dönüp son iki yıla bakıldığında Foça siyasetinde oldukça ilginç gelişmeler yaşandı. Yaşanan gelişmeler diyorum ama, bu gelişmelerin bir kısmı ise ne olduğu net olarak belli olmayan, anlaşılması ve anlatılması kolay olmayan belirsizlikler üzerine siyasi konulu köşe yazmanın ne kadar yorucu olduğunu anlamam için bunların yaşanması şart değildi diye düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki hafta yazacağım yazımda Belediye Başkan adaylığına ismi geçenlerden değil, Belediye Başkanlığına resmen aday olan siyasetçilerimizden söz edeceğim, tabiri caizse artık yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik.

"AKP TABANSIZ PARTİ MI?”
Öncelikle, Türkiye'de 2 dönem üstü üste tek başına iktidar olan ve 2007 genel seçiminde %47 oy alarak iktidara 2'inci kez oyunu yükselterek gelen AKP'nin, yerel seçime çeyrek kala Foça'da görülen tablosuna bir göz atalım. Foça siyasetinde duayen olmuş isimler ile geçmişte bulunduğum sohbetlerde birçok kez işittiğim bir iddialı söz vardı. Bu söz AKP tabanı olmayan bir partidir iddiası idi. Aslında, bu sözü Türkiye'nin geneline bağladığımız zaman ben aynı fikirde değilim. Ancak, Foça AKP'ye dönüp şöyle bir baktığımda ise en basitinden bugün Foça'da Belediye Başkan adaylığına, aday adayı olarak gösterdiği isimler MHP'de İlçe Yönetim Kurulu üyeliği yapmış Tolga Murat Balıkçı, DSP ve DYP'den belediye meclis üyesi seçilmiş Metin Öngünşen, Genç Parti'den Belediye Başkan adayı olmuş ve sonrasında Demokrat Parti'nin Belde Başkanlığını yapmış Ömer Faruk Tunca ve 3 kez Anavatan Partisinden bir kez de Doğruyol Partisinden Belediye Başkan adayı olmuş Serdar Mersin. Bu tabloda sizin de gördüğünüz gibi 4 aday adayına da baktığımızda ortada (bir tane bile) AKP'nin içinde, tabandan yetişmiş, AKP ideolojisine sahip, öz AKP'li bir aday yok!  Acaba neden yok? Türkiye'nin %47 oyunu almış bir parti kendi bünyesinde küçük bir ilçede, en azından aday adayı olmayı cesaret edebilecek bir siyasetçiyi neden yetiştirememiş? Aslında Ak Parti bir kenara, Foça'nın merkez sağ partileri neredeyse çeyrek asırdır, Serdar Mersin  haricinde bir siyasetçi yetiştiremediği gibi, sağ görüşlü olup Belediye Başkanı olabilecek vasıflarda olan siyasetçilerinde, medeni cesareti olmadıkları için, kısacası alternatifsizlikten Foça'nın sağ'ı 20  yıl boyunca her yerel seçimde bile bile lades demiş. Konumuz tam olarak bu olmasa da insan belirtmeden geçemiyor. Ne diyorduk? AKP'nin Foça adayları, transfer aday aslında. AKP Foça tabanına baktığım da, en azından Belediye Başkanlığına aday adayı olabilecek 2 önemli isim tanıyorum. Biri AKP eski Foça eski gençlik kolu ve şu anda mevcut Teşkilat Başkanı Altan Öztürk  ve AKP Foça eski ilçe başkanı Abdullah Kaçan…
Bu iki isimde hem tahsil hemde vizyon olarak başkan adaylığına yeterli isimlerdi ancak derinlemesine düşündüğümüzde 2004 yılında Altan Öztürk'ün DYP adayı Serdar Mersin'le  hareket etmesi ve geçen yıl Ömer Faruk Tunca'nın Demokrat Parti'nin ilçe başkanlığına talip olduğu DP kongresinde Tunca'nın yönetim kurulunda yer aldığını düşündüğümüzde Öztürk'ün de  yüzde yüzde AKP tabanından olmadığı düşünülüyor. Fakat, Abdullah Kaçan'nın, % 100 AKP'li olmakla birlikte babası Fehim Bey'in, Başbakan Erdoğan'ın Refah Partisi'nde siyaset yaptığı yıllarda, kendisinin de siyaset yaptığını düşünürsek Abdullah Bey'in, deyim yerindeyse; tabanın tabanından olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Ancak 2004 yılında yaşadığımız yerel seçimde, yani Abdullah Bey'in İlçe Başkanı olduğu döneme dönersek; o dönemde AKP Yönetim Kurulu içinde yer alan bir yönetim kurulu üyesi olduğu tarihlerde, Abdullah Bey'in o dönemin güçlü adayı Serdar Mersin'i AKP'den  aday göstermek istemediğini ve seçime ramak kala ilçe binasında makam koltuğuna yaslanarak, "Bizim adayımız; Şerafettin Kayacan'ın şansı yok nasıl olsa biz kazamayız, bari şu Serdar Mersin kazanacağına CHP kazansın." dediğini iddia ederek,  gazetemize bundan birkaç ay önce ismi gizli kalmak şartı ile açıklamıştı. Evet, ortada bir çelişki söz konusu; çünkü aynı Abdullah Kaçan'nın şimdi de AKP Foça Belediye Başkan aday adayı Serdar Mersin'e açıkça destek verdiği siyasi kulislerde iddia ediliyor ve yine iddialara göre bu desteğin sebebi olarak; 20 yıldır hiçbir zaman destek vermediği Serdar Bey'in aday olduğu taktirde, Mersin'in Meclis Üyeliği listesine girebilmek için Serdar Mersin'e desteklediğini söylediği siyasi kulislerde dile getiriliyor. Zaman tünelinde biraz geriye döndüğümüzde ve birazda iddialara kulak verdiğimizde, "Foça AKP tabansızdır" iddiaları ister istemez insanın düşünmesine neden oluyor….

"JÖN BAŞKAN"

Buraya kadar Foça AKP'nin tabansız olduğu iddiaları üzerine yazdıklarımı Foça CHP için söylemek mümkün değil. Çünkü özellikle son 20 yıllık yerel iktidarın temelleri o kadar sağlam atılmış ki, geçmişte Selçuk Dirim'lerin Reha Midilli'lerin oluşturduğu taban 1989'da Türkiye'nin iktidar partisi olan Anap'ın Belediye Başkanı Serdar Mersin'i koltuğundan eden Nihat Dirim'le perçinlenmiştir. Sn. Dirim'in 2 dönem, Ali İlcan Bey'in 1 dönem Belediye Başkanlığı yapmasından sonra Foça CHP tabanın dışına çıkarak ve teşbihte hata olmazsa "Osmanlı'yı kurtaracağız" diye yıkılmasına neden olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Jön Türkleri gibi, 2004 seçiminden  birkaç  yıl önce, Foça CHP içine sızan, sağ görüşlü bir aileden gelen ve Foça CHP'nin yenilikçi  gençlerini örgütleyen ve yönetimi ele alan Başkan Demirağ, belki çok ters veya çok uzak bir örnek olabilir, ancak tıpkı Osmanlı'nın yönetimini elen alan  İttihatçıların, Sultan Hamid'i hal ederek devir aldıkları yönetimi kısa sürede batırmayı başardıkları gibi Foça CHP'yi de ele geçiren yenilikçilerde, Reha Midilli'den Nihat Dirim'e, Dirim'den Ali İlcan'a bırakılan yönetimi 2004 yılında devir alarak  4 buçuk yıl sonrasında, yıllarca taktire şayan olarak değerlendirilen Foça CHP'nin "ben" değil, "biz" anlayışını, daha da önemlisi CHP'nin Sosyal Demokrat ideolojisine aykırı olan  antisosyal demokrat anlayışını uygulayan  Genç Osmanlılar, pardon Genç CHP'liler ne yazık ki atalarından ağabeylerine, ağabeylerinden de kendilerine kalan kurulu düzeni köklü bir İlçe Teşkilatını nasıl başardılarsa, deyim yerindeyse okyanuslarda fırtınalara yakalan ancak yakalandığı her fırtınayı hasarsız atlatan gemiler misali, Foça CHP, gemiye; bırakın okyanusta fırtınayı, süt liman denilecek sakin limanda  içine su aldırmayı başardılar. Gemi artık su almaya başladı, neyse ki Geminin eski kaptanlarından Nihat Dirim bunun farkına vardı. Biliyorum, şu anda kamuoyunda Nihat Dirim'e elbette kızanlarda var, "Niçin geri dönüyor?" diye. Benim şahsi fikrime göre Sn. Dirim dönmedi; batan gemiyi kurtarmak için geri dönmek zorunda kaldı, çünkü gemi artık su alıyor ve su alan gemiyi ancak o gemide badireler atlatmış Nihat Dirim gibi, tecrübeli bir kaptan kurtarabilirdi ve oda öyle yaptı, harekete geçti. Şimdi, hala düz mantıklı bakışa sahip olan bazı kişilerin – ve bu kişiler; benim yazılarımda suni gündem yarattığımı söyleyen kişiler- bu yazımı okurken de, "Bu kadarda değil," dediklerini şimdiden duyar gibi oluyorum…
Beyler; AKP Foça'da, seçim arifesinde Başbakan'ı Foça Belediye Meydanı'na getirip konuşma yaptırmaktan tutunda aklınıza ne geliyorsa seçimi almak için, "Hedefe giden yolda, her şey mubahtır" sözüne örnek olarak her yolu deneyecektir. Bunu ben söylemiyorum beyler, siyasi kulislerde, AKP'liler iddia ediyor Gökhan Bey'in seçim arifesinde başkanlık görevinden alınabileceği ihtimalini nerden öğreniyor ve duyuyorlarsa….
Düşünsenize; seçime ramak kala yeniden başkanlığa aday olan bir Başkanın yargı aşamasında olan dosyaları yüzünden görevden alındığını, ne olur Foça CHP"ni hali…
Ben bugün CHP'nin bir delegesi olsam bunu göze alarak partimin yerel iktidarını riske etmezdim. Hele hele birde Yeni Foça ve Gerenköy beldelerinde önemli bir oy potansiyeli olan, 2 dönem CHP'li Yeni Foça Eski Belediye Başkanı Cengiz Uysal gibi güçlü bir ismin DSP'den Foça Belediye Başkan adayı olduğu da hesaba katılırsa. Kaldı ki Başkan Demirağ'ın siyaset dengesini, diplomatik bir politikayla kurmadığı için ve yaptığı bir takım kişisel siyasi hatalardan dolayı yola beraber çıktığı genç arkadaşlarının da, artık, kendisine destek vermediği kamuoyunda iddia ediliyor. Ben, 34. sayımızda Foça CHP'lileri uyarmıştım, Aliağa faciasını Foça'da yaşanmaması için burada ön seçimin olması gerektiğini belirtmiştim, şimdi 18 Ocak'ta ön seçim var. Şimdi de Foça CHP'li delegelere sesleniyorum; bin defa düşünün, bir defa hareket edin ve unutmayın; bu işin geri dönüşü yok! Bakın Foça'nın sağ görüşüne; yıl 1989 ve size kaptırdığı belediyeyi, yıl 2009 halen geri alamıyor? Ve buradan iddia ediyorum: 2009 değil 2019 olsa yine de geri alamayacaktır. Yeter ki siz mantığınızla hareket edin …..

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894