• BIST 10643.58
  • Altın 2504.005
  • Dolar 32.1989
  • Euro 34.8984
  • İzmir 24 °C

Tarım Yazarları Bünyelerine Aldılar

Yaşar Eyice

TARIM YAZARLARI BÜNYELERİNE ALDILAR

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

Sorunun biri benden...

Size ilk soruyu ben sorayım?
‘Avukat, imamı canlı yayında ayakkabıyla dövdü!’dersem bu cümleden ne çıkarırsınız?
Ya da anlarsınız?
Ama sizin düşündüğünüz gibi değil...
Anlatayım:
Mısır'da canlı yayınlanan bir program esnasında ‘Başörtüsü farz değil, kültürel gelenek!’ diyen imam, konuklar arasında yer alan bir avukat tarafından ayakkabıyla dövüldü!
Ne günlere kaldık değil mi?

*- Avukata bak, avukata!

Mısırlı Avukat Nebih el-Vaş ve İmam Mustafa Raşid, Mısır'da yayın yapan bir televizyon kanalında İslam üzerine yapılan bir tartışma programına katıldı.
İslam hakkında düşünce ve görüşleriyle tanınan İmam Mustafa Raşid, ‘Başörtüsü dini bir görev değil, kültürel simgedir’ deyince ortalık bir anda karıştı.
Konuklardan Avukat Nebih el-Vaş, canlı yayında ayakkabısını çıkararak imama saldırdı. İmamı ayakkabısıyla döven Nebih el-Vaş görevliler tarafından sakinleştirildi.
Devamını söyleyeyim:
Kesinlikle ‘Hakaret etti!’ diye dava da açmıştır, bu avukat...

*- Bunlara dikkat edelim!

Geçenlerde ne idüğü belirsiz birinin, bir internet haber portalındaki köşe yazısını tesadüfen okuduğumu ve şaşırdığımı belirtmiştim.
Doğu kökenli kişi, Karşıyaka’da ‘andımızı okuyan öğrencilerimize’ öyle çatıyor, nereli olduğunu belirleyemediğim ama hemşerisi sandığım müdürü öyle hak veriyor, neredeyse göklere çıkarıyordu.
Hani şu ‘Burası dingonun ahırı değil!’ diyen müdürü...
Sadece ve sadece bir kişiye rastladım, müdüre ‘haklısın!’ diyeni...
Adam yazısında İtalya’ya gitmiş, Mussoloni’den söz ederek, Türkiye’ye ve İzmir’e gelmişti anlatımında...
Yani eskilerin deyişiyle mürekkep yaladım!’ ya da, bize üst akıl tarafından bunlar da öğretildi, demek mi istiyordu çıkaramadım.
Karşıyaka’da,  1 Ekim’de 3 bin kişi bir araya gelerek ‘andımızı’ tek bir ağızdan ayakta okudular, böylece bu tiplere yanıt verilmiş oldu.
Bilmem farkında mısınız?
Bunlar ve Mısırlı Avukat gibi düşünenler, ya da gizli FETÖ’cüler AKP sayesinde belirli yerlere sızmaya çalışıyorlar.
FETOCÜ’lerin içinde savcı da, hâkim de, başhekim de var...
Hepsi tek tek ortaya çıkarılıyor.
AKP içinde, ya da diğer partilere sızanlar da...

*- Saklanmaları işe yaramayacak!

Zaten İzmir Milletvekili Başbakan Binali Yıldırım da açık ve net söylüyor...
‘Hepsini tek tek bulup ortaya çıkaracağız,  gerçek adalete teslim edeceğiz’ diye...
Bir şekilde, birileri vasıtasıyla önemli yerlere gelenlerin, ya da Mısırlı Avukat gibi olanların şimdilik tek ve son silahları, ‘Bize hakaret etti, şikâyetçiyim!’ diyerek memleket evlatlarına dava açma talimatını yerine getirmeleri...
Buna da çok dikkat edilmeli, diyorum...
Çünkü bölücüler, vatan hainleri, aynen Sebestiyancılar gibi hareket ediyorlar.
Kendilerini bir şekilde ama Atatürkçü, ama laik, ama partiyi, ama iktidarcı gösteriyorlar.
Bukalemun gibiler...
Yani renklerini ve kılıklarını değiştirdikleri için anlamak çok zor.
Bunu ancak istihbaratçılarımız bilir, bulur...
Hata yapmamaya çalışırlar ama mutlaka bir şekilde ortaya çıkarlar.
Er geç kendilerini, eşlerinin yakınlarının, aldatmaya çalıştıklarının, hatta makamlarında seçerek yanlarına aldıklarının tanıklığı bile kurtaramayacaktır.
Bunları 15 Temmuz’dan sonra gördük, öğrendik...
Ve her gün yenileri ile karşılaşıyoruz...

*-  İkinci soru?

Tarım, Gastronomi, Turizm, Sağlık, Kültür ve Yaşam’ı inceleyip irdeleyen
‘Apelasyon’ isimli internet dergisinin yöneticileri de, yazımın başında olduğu gibi bir soru yöneltmişler...
Ama olumlu...
Dedikleri şu;
‘Bodrum’un Gambilya Baklası ve Milas’ın Isırganlı Eriştesi'nin Ark Of Taste – Nuhun Ambarı listesine eklendiğini biliyor muydunuz?’
Sonra devam ediyorlar:
‘Kaybolmaya yüz tutan gıdalarımız Nuh’un Ambarı’ndaki yerini almaya devam ediyor!’
İşte böyle güzel haberler bizim mutlu olmamızı sağlıyor.

*- Çok önemli çalışmalar...

Belki ansiklopedik bilgi gibi olacak ama araştırmanızda bulacağınızı sanmıyorum.
Önce, ‘bana ne?’ diyebilirsiniz ama geleceğimiz için hepimizin bilmesinde yararı var.
Şimdi gerçek uzmanlardan size ileteyim.
İşte karşınızda ESSEDRA…
Açılımı, Environmentally Sustainable Socio-Economic Development of Rural Areas...
Yani;  Kırsal Alanlarda Çevresel ve Sosyo-Ekonomik Sürdürülebilir Kalkınma.
Slow Food tarafından koordine ediliyor ve Balkan ülkeleri ile Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecini desteklemeyi hedefliyor ve STK’ lar ile birlikte yürütülüyor.

*- Biz de bir paçasıyız...
 
Slow Food ise 1989'da Carlo Petrini tarafından başlatılan ülkemizden de birçok kişinin de katıldığı, 100 bine yakın üyesi bulunan uluslararası bir hareket.
Hızlı, ayaküstü yemek alışkanlığına, fast food’a karşı alternatif olarak geleneksel ve yerel yemek ve yeme biçimlerini, yerel ekosistemlerin özelliklerini korumayı teşvik etmeyi amaçlıyor.
Slow Food, aslında bir insan hakları hareketi.
 
*- Amaç ne?
 
Slow Food, ESSEDRA ile tarım, kırsal kalkınma ve gıda kalitesi üzerinde çalışan yerel sivil toplum kuruluşlarını güçlendirmeyi planlıyor.
Doğal olarak bu süreç; çevrenin, coğrafyanın ve biyoçeşitliliğin korunması, iklim değişikliğiyle mücadele ve daha da önemlisi, yerel toplulukların refahı gibi konuları da içeriyor.
 
*- Eski proje yeni ile birleşiyor

ESSEDRA projesi kapsamındaki çalışmalardan birisi Nuh’un Ambarı (Ark of Taste). İlk kez 1996 yılında düzenlenen Salone del Gusto gıda fuarında başlatılmış bir proje.
Slow Food, gezegenimiz ve sürekli artan nüfusun beslenmesi için ana kaynağımız olan gıda biyoçeşitliliğine özellikle önem veriyor.
Yani Nuh’un Ambarı, Slow Food’un yok olma tehlikesi altındaki gıda biyoçeşitliliğini kataloglamak için yürüttüğü en önemli projelerden birisi.

*- Nuh’u Ambarı projesi!

Nuh’u Ambarı projesi, dünya genelinde kültürlere, tarihe ve geleneklere ait, yok olma riski altındaki küçük ölçekli ve kaliteli gıda ürünlerini araştırıyor.
Bu ürünler arasında meyveler, sebzeler, hayvan ırkları, peynirler, tatlılar, kurutulmuş etler ve benzerleri yer alabiliyor.
Çalışmalar hız kesmeksizin sürdürülüyor ve bugün, yüze yakın ülkeden 2 bin 889 ürünün yer aldığı, 709 ürünün ise aday olduğu bir katalog, ilgilenenleri bekliyor.
 
*- Bizde ise Mutfak Dostları Derneği...

Projenin Türkiye ayağını ise Slow Food ilkelerini savunan Mutfak Dostları Derneği üstlenmiş durumda.
Bu konuda Sirha İstanbul Fuarı sırasında Anadolu Lezzet Envanteri Nuh’un Ambarı Ürünleri isimli Türkçe/İngilizce bir kitap çıkardı.
 
*- Peki Nuh’un Ambarı’na ürünler nasıl seçiliyor?
 
Aday ürünün mutlaka yerli türler (bitki çeşitleri, ekotipler, yerli hayvan ırkları ve toplulukları), yabani türler (geleneksel hasat, işleme ve kullanım çerçevesi içinde) ve işlenmiş ürünler kategorilerinden bir gıda ürünü olması gerekiyor.
Ürünler tat kalitesi açısından ayırt edici özellikler taşımak zorunda.
‘Tat kalitesi’ yerel gelenekler ve kullanım şekilleri çerçevesinde tanımlanıyor.
Ürünlerin belirli bir yöre ile bir topluluğun ortak belleği, kimliği ve geleneksel bilgisi ile bağıntılı olması isteniyor.
Ürünlerin sınırlı miktarda üretilmesi ve yok olma riski taşıması da bir diğer ölçüt.
Bu kriterler uygulanırken yerel bölgelere göre değişen coğrafi, kültürel, sosyal, ekonomik, politik ve söz konusu topluluğun karakteristik özellikleri de dikkate alınıyor.

*- Hepimiz gönüllü olmalıyız
 
Yerel ürünlere gönül veren herkes, korunmasını istedikleri yerli ürün ya da türü Nuh’un Ambarı için önerebilir.
Yapılması gereken, www.mutfakdostlari.org.tr adresinde Projeler/ ESSEDRA başlıkları altında yer alan Nuh'un Ambarı formunu doldurup göndermek.
 
*- Maalesef yok!

Bu çok önemli; çünkü, Türkiye’de hangi lezzet ve canlı türlerinin kaybolduğuna dair bir envanter olmadığı için neleri kaybettiğimizi bilmiyoruz, ama uzmanlar, 300 civarında ürünün bu listeye girebileceğini söylüyorlar.
1991 yılında İstanbul’da kurulan Mutfak Dostları Derneği’nin (www.mutfakdostlari.org.tr)  başlıca ilkesi mutfak kültürüne hizmet etmek.
Derneğin amaçları arasında mutfak kültürünü geliştirmek üzere eğitim çalışmaları yapmak ve eğitim yapan kuruluşlara yardımcı olmak, yurt içinde ve yurt dışında yeme-içme konularıyla ilgili gelişmeleri izlemek.
Bu tür çalışmaları özendirmek, yaymak ve sevdirmek gibi hedefler de yer almaktadır.
Bilgilendirme için; Slow Food'un Bodrum grubu ‘Yavaş Gari’ den Deniz Kurtsan’ a ve bize bu önemli verileri aktaran Bilge Keykubat ve Ummuhan Tibat’e  teşekkür ediyoruz.

*- BEM’de TEOG kursları başlıyor

Buca Belediyesi’nin ‘Eğitime yatırım, geleceğe yatırımdır’ ilkesiyle, ailelerin eğitim giderlerine destek olmak amacıyla hayata geçirdiği ve yılda 1000 öğrenciye ücretsiz eğitim imkânı sunduğu Aziz Nesin Bilgi Eğitim Merkezi’nde (BEM) TEOG sınavına hazırlanan öğrenciler içinde ücretsiz eğitimler başlıyor.
100 öğrencinin faydalanabileceği ücretsiz eğitimlerin kayıtları 3 – 7 Ekim tarihleri arasında, eğitimler ise 10 Ekim’de başlayacak.

*-  İzmir buluşmaları

Hezarfen Film Galeri tarafından düzenlenen ‘Bağımsız Türkiye Sineması İzmir Buluşmaları”’ üçüncü yılında, Konak Belediyesi işbirliği ile yeniden başlıyor.
Geçen yıllarda olduğu gibi her gösterimi filmin yönetmen veya yapımcıları ile bir söyleşi izleyecektir.
Gösterim ve söyleşiler, Türkan Saylan Kültür Merkezinde yapılacak, giriş ücretsiz olacak.
5 Ekim 2016, Çarşamba – Saat 19:00...TARLA | THE FIELD
1 Kasım 2016, Salı – Saat 19:00... KALANDAR SOĞUĞU | COLD OF KALANDAR
7 Aralık 2016, Çarşamba – Saat 19:00... RÜYA
4 Ocak 2017, Çarşamba – Saat 19:00... RAUF | RAUF.
1 Şubat 2017, Çarşamba – Saat 19:00...MAVİ BİSİKLET | BLUE BICYCLE.
1 Mart 2017, Çarşamba – Saat 19:00... RÜZGARDA SALINAN NİLÜFER | SWAYING WATERLILY.
5 Nisan 2017 Çarşamba – Saat 19:00... KOCA DÜNYA.
3 Mayıs 2017 Çarşamba – Saat 19:00... BABAMIN KANATLARI.

*- Zihinsel arınma programı

Son yıllarda Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiği affetme seminerleriyle adından söz ettiren Kişisel Gelişim Uzmanı İkbal Kaya ile İzmir Selçuk’ta bulunan Yedi Bilgeler’de 2 günlük bir eğitim düzenleniyor. 5-6 Kasım tarihlerinde  ‘Geçmişi Geride Bırak; Yeni Hayatını Yarat’ ve ‘Değişimin Gücü Sensin’ temalı, konaklamalı bir zihinsel arınma programı ile hafta sonunu kendine ayırmak isteyenlere fırsat sunuluyor.

*-  Özel çocuklara piknik...

Kurulduğu ilk yıl Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Ligi’ne yükselme başarısı gösteren ve sezon boyunca hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleri ile adından sıkça söz ettiren Bornova Becker Spor, Bornova Özel Eğitim Kurumları’nda eğitim gören zihinsel engelli çocuklar için Piknik düzenledi.
Aileleriyle birlikte, Bornova Becker Spor’ un  Çiçekliköy Moment Parkta düzenlediği piknikte biraraya gelen özel çocuklar, animatörler eşliğinde düzenlenen etkinlikler ile gün boyunca doyasıya eğlendi.

*- TÜGİAD’ın Genel Kurulu pazartesi...

TÜGİAD Ege Şubesinin 3. Olağan Genel Kurul Toplantısı; 03 Ekim 2016 Pazartesi Günü Saat : 15.00’da İzmir Hilton Oteli Barbaros Paşa (C) Salonunda (Gazi Osmanpaşa Bulvarı No:7 35210 Alsancak-İzmir adresinde)  gerçekleştirilecek.


****
GICIK

*- İnsan kalbi bir sandıktır; Dudaklar onun kilidi, dil ise anahtarıdır.  Bize o anahtarı iyi muhafaza etmek düşer.
*-  Bencillik gözüne takılmış ayna gibidir. O gözle nereye bakarsa baksın, kendinden başka birini görmez.
*- Konuştuğuma pişman oldum, ama sustuğum için pişman olmadım.
*- İşlerinin doğru gitmesini istersen, kendi başına hareket etme!  
*- Yaşamak için çabalamak gerekir, çabalamayan bir insan hayata hep yenik düşer.
*-  Akıllı bir adam senin düşmanın bile olsa, cahil bir dosttan iyidir.
*-  Hayattan zevk almak için hayatı her zaman pozitif olarak yaşamak gerekir.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894